3 Temmuz 2010 Cumartesi

vatana millete hayırlı olsun

Bundan da eksik kalmayayaım bari.En son lisede günlük tutuodum annem günlüğü yakalayıp bütün foyamı ortaya çıkarınca uzun süren bir sessizlik evresinden sonra insanları bunaltmaya başladım. Sonra sevgilime her mesajda herşeyi yetiştirme huyunu edindim şimdide herkesin blogu var bende kasayım diye düşünerek kendimi deşifre etmeye karar verdim.
Finaldi, baloydu, kepti derken bir anda 1992 yılının eylül ayından itibaren devam eden bir serüvenin sonuna gelmiştim. Halbuki 4senelik bir fakülteyi kazanayım diye az uğraşmamıştım bu 4sene zarfında ailemi az sömürmedim lisede uzağından geçemeyeceğim başarılara imza attım lisede böyle çalışsaydım 3.senemde mi kazanırdım lan ben :))
Neyse dostlar bir anda gaza gelip artık aileme yük olmıcam tripleriyle kendime uygun olduğunu sandığım bütün işlere başvurup geri dönüş beklediğim bir sırada ilkokul öğretmenimizle görüşeceğimizin haberini aldım.Ne de olsa öğretmenimdir bir annemde odur diyerek yıllardır görmemenin "Ee işte benim de okulum bitti" demek istemenin gazıyla görüşmeye uça uça gittim. İnsan haliyle duygulanıyor tabi kendini ispat etmek istemek her insanda vardır sanırım.Ben tam ağzımı açıp "Ben de iş arıyorum şimdilik ücretli yapıcam sonra yüksek lisans düşünüyorum" demek isterken liseden sonra doğrudan iş hayatına atılmış olan türbanlı hanım kızımız " İşiniz çok zor vallahi ben 5senedir bir şirkette çok üst düzey bi yerdeyim hamdolsun , Allah size kolaylık versin hamdolsun hamdolsun çok şükür" diye diye beni konuşturtmayarak ve göt ettiğini sanarak bu görüşmenin içine sıçtı. Üstelik eve dönerken beni kendi aldığı arabasıyla eve bırakması da cabası oldu. Evet çok hırslı biriyimdir yalan yok ama insanın boku bokuna okuduğunu düşünmesi, ailesinin bu yolda paraları saçıp geri dönüşüm alamaması beni sosyal paylaşım platformlarını dedikodu kazanına çevirmeye itmiştir.Napalım kızım bulduysan buldun ben de üniversite hayatı yaşadım her dakika aynı yaşta olmamıza rağmen öğüt verme çabasında olmana ne gerek vardı. Ezik misin sen her dakka işini gücünü arabanı anlatıosun madem o kadar zengindin niye hesabı şirketin sana verdiği ticketlarla ödedin parana kıysaydın ya! Oh be rahatladım.
Ertesi gün beni bir callcenterdan aradılar görüşmeye gittim. Bi sorular bi tuzaklar, ortada kuyu var yandan geçler, bi stres bi stres mülakatı bitirdik. Gün içinde bizi arayacaklarına dair vaadlerden sonra göt gibi tırıs tırıs evin yolunu tutmuştum. İçimde bi eziklik, ağlamaklı bir ses tonu Allahım bi işe kabul edilebilirliğim yok mu diye diye durağı geçmişim. Sahilde oturup kendi iç sesimi dinleme tripleriyle elimdeki dondurmanın ve yalnız kadın triplerimin de etkisiyle bütün amelelerin ilgi odağı olmama da gerek yoktu. Oysaki ben toplu taşıma araçlarına dondurmayla binmenin ahlaka mugayyir olduğunu düşünerek sahilde oturmuştum. Binbir türlü afra tafra sonrası bi anda telefonum çaldı ve görüşmenin olumlu geçtiğini öğrendim. Ama ben kendi kendime söz vermiştim ilk kabul edildiğim işe gitmeyecektim ve gitmedim de ruh hastalığının boyutlarınıı varın artık siz düşünün.